25 Haziran 2017 Pazar

KURAN -84- (73) MÜZZEMMİL SURESİ TÜRKÇE ÖZÜ

(Bismillahirrahmanirrahim)
(her şeye) Yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lütuf, ihsan, rahmet bahşeden, rahmetiyle sayısız nimetler ihsan eden, merhameti ve rahmeti bol, kulluk edilmeye layık tek ilah Allah'ın ismi ile (yardımıyla) (başlanır)
(Aynı zamanda müşriklerin bir işe başlarken Allah yerine kendi ilahlarının adlarını zikretmelerine nispettir)

MÜZEMMİL = Örtünüp bürünmek / Yılgınlığa kapılmak
20 Ayet - /Müşriklerin alaylı ithamları karşısında içi daralan Hz.Muhammed/

Hz.MUHAMMED'İ TESELLİ

AYETİN OKUNUŞU: 1-)Yâ eyyuhâl muzzemmil
KELİMELERİ: *Yâ eyyuhâ* el muzzemmil
KELİMELERİN KARŞILIKLARI: -eyyy* yılgınlığa kapılan
TÜRKÇE ÖZÜ: 
1-Ey Muhammed! Mekkeli müşrikler senin peygamberliğine inanmıyor ve sana şair, sihirbaz, mecnun ve kahin gibi asılsız yakıştırmalarda bulunuyorlar diye üzülüp yılgınlık gösterme.
AYETİN OKUNUŞU: 2-) Kumil leyle illâ kalîlâ
KELİMELERİ: *Kum* el leyle* illâ* kalîlâ
KARŞILIKLARI: -kalk* gecenin* geçince* azı
 TÜRKÇE ÖZÜ: 
2-Gece biraz ilerleyince kalk
AYETİN OKUNUŞU: 3-) Nısfehû evinkus minhu kalîlâ
KELİMELERİ: *Nısfe-hû* ev* inkus* min-hu* kalîlâ
KARŞILIKLARI: -onun yarısı kadar* ya da* eksiği* ondan* biraz daha
TÜRKÇE ÖZÜ: 
3-Ya da, gecenin yarısında veya yarısına yakın bir anında kalk
AYETİN OKUNUŞU: 4-) Ev zid aleyhi ve rettilil kur’âne tertîlâ
KELİMELERİ: *Ev* zid* aleyhi* ve rettili* el kur’âne* tertîlâ
KARŞILIKLARI: -veya* ziyade kıl* onu* ve güzel oku* Kur'an'ı* tane tane yavaş yavaş sindire sindire
TÜRKÇE ÖZÜ: 
4-Ve rabbine ibadet et. Sana vahyettiğimiz Kur'an'ı ağır ağır, tane tane, yavaş yavaş, sindre sindire oku
AYETİN OKUNUŞU: 5-) İnnâ se nulkî aleyke kavlen sekîlâ
KELİMELERİ: *İnnâ* se nulkî* aleyke* kavlen* sekîlâ
KARŞILIKLARI: -muhakkak ki biz* yakınlarda ulaştırdık* sana* bir söz* ağırlığı olan 
TÜRKÇE ÖZÜ: 
5-Yakın zamanda biz sana vahyi ulaştırıp sorumluluğu oldukça ağır bir görev verdik
AYETİN OKUNUŞU: 6-) İnne nâşietel leyli hiye eşeddu vat’en ve akvemu kîlâ
KELİMELERİ: *İnne* nâşiete* el leyli* hiye* eşeddu* vat’en* ve akvemu* kîlâ
KARŞILIKLARI: -muhakkak ki* kalkışı* gece* o* daha kuvvetli* meşakkatli* ama daha sağlamdır* etki bakımından
TÜRKÇE ÖZÜ: 
6-Muhakkak ki gece kalkışı meşakkatli ama tesir bakımından daha kuvvetli ve okuyuş bakımından daha sağlamdır. Gece vakti yapacağın ibadet seni daha güçlü kılacaktır.
AYETİN OKUNUŞU: 7-) İnne leke fîn nehâri sebhan tavîlâ
KELİMELERİ: *İnne* leke* fî en nehâri* sebhan* tavîlâ
KARŞILIKLARI: -çünkü* senin için* gündüz* meşguliyetler var* uzun
TÜRKÇE ÖZÜ: 
7-)  Çünkü gündüzleri sana uzun meşguliyetler var
AYETİN OKUNUŞU: 8-) Vezkurisme rabbike ve tebettel ileyhi tebtîlâ
KELİMELERİ: *Ve uzkur* isme* rabbike* ve tebettel* ileyhi* tebtîlâ
KARŞILIKLARI: -ve zikret* ismini* rabbinin* yönel* O'na* tüm benliğinle
TÜRKÇE ÖZÜ: 
8-Ve Rabbinin İsmi'ni zikret ve tümbenliğinle O’na yönel. Bütün samimiyetinle ve sadece rabbine kulluk etmeyi ilke edin! O'ndan başka varlıklara asla kulluk etme! (1) Görevini yılmadan sürdür. Rabbin eninde sonunda zafer nasip edecektir. (2)
AYETİN OKUNUŞU: 9-) Rabbul meşrıkı vel magribi lâ ilâhe illâ huve fettehızhu vekîlâ
KELİMELERİ: *Rabbu* el meşrıkı* ve el magribi* lâ* ilâhe* illâ* huve* fettehız-hu* vekîlâ
KARŞILIKLARI: -(O) Rabbidir* doğunun* ve batının* yoktur* ilâh* ...dan başka* O'(ndan başka)* öyleyse onu edinin* vekil
TÜRKÇE ÖZÜ: 
9-O, doğudan batıya tüm kainatın rabbidir ve kendisinden başka kulluk edilmeye layık hiçbir kudret bulunmayan yegane ilahtır. O'nun himayesine sığın.

MÜŞRİKLERİ TEHDİT
AYETİN OKUNUŞU: 10-) Vasbir alâ mâ yekûlûne vehcurhum hecran cemîlâ
KELİMELERİ: *Ve isbir* alâ mâ* yekûlûne* vehcur-hum* hecran* cemîlâ
KARŞILIKLARI: -ve sabret* şeylere* söyledikleri* ve onlardan* ayrıl* güzellike
TÜRKÇE ÖZÜ: 
10-Sen rabbine güven! Onların söylediklerine sabret ve güzellikle ayrıl onlardan
AYETİN OKUNUŞU: 11-) Ve zernî vel mukezzibîne ulîn na’meti ve mehhilhum kalîlâ
KELİMELERİ: *Ve zer-nî* ve el mukezzibîne* ulî* en na’meti* ve mehhil-hum* kalîlâ
KARŞILIKLARI: -ve bana bırak* ve yalanlayanları* sahip oldukları* nimetleri* ve süre ver* biraz
TÜRKÇE ÖZÜ: 
11-O nimetler içinde yüzen ve seni yalanlayan küstah Mekke müşriklerini bana bırak; onlara biraz süre ver.
AYETİN OKUNUŞU: 12-) İnne ledeynâ enkâlen ve cahîmâ
KELİMELERİ: *İnne* ledeynâ* enkâlen* ve cahîmâ
KARŞILIKLARI: -muhakkak ki* bizim yanımızda var* kalın zincirler* ve cehennem ateşi
TÜRKÇE ÖZÜ:
12-Bizim yanımıza gelince onlar zincire vurularak cehennem ateşine atılacak 
AYETİN OKUNUŞU: 13-) Ve taâmen zâ gussatin ve azâben elîmâ
KELİMELERİ: *Ve taâmen* zâ* gussatin* ve azâben* elîmâ
KARŞILIKLARI: -ve yemekler* var* boğaz yırtan* ve azap* elim
TÜRKÇE ÖZÜ: 
13-Ve orada boğazlarını yırtıp geçecek dikenlerden başka yiyecek bulamayacak, çok acı bir azaba maruz kalacaklardır.  
AYETİN OKUNUŞU: 14-) Yevme tercuful ardu vel cibâlu ve kânetil cibâlu kesîben mehîlâ
KELİMELERİ: *Yevme* tercufu* el ardu* ve el cibâlu* ve kâneti* el cibâlu* kesîben* mehîlâ
KARŞILIKLARI: -O gün* dağlar şiddetle sarsılacak* yeryüzü* ve dağlar* olacak* dağlar* kum yığını* gibi dağıldığı
TÜRKÇE ÖZÜ: 
14-Altlarındaki yeryüzü ve dağların şiddetle sarsılıp dağların adeta başlarına devrilip kum yığınına dönüşeceği dehşetli kıyamet gününde olacak tüm bunlar
AYETİN OKUNUŞU: 15-) İnnâ erselnâ ileykum resûlen şâhiden aleykum kemâ erselnâ ilâ fir'avne resûlâ
KELİMELERİ: *İnnâ* erselnâ* ileykum* resûlen* şâhiden* aleykum* kemâ* erselnâ* ilâ* fir'avne resûlâ
KARŞILIKLARI: -Muhakkak ki biz* gönderdik* size* bir resul* şahit olarak* sizin üzerinize* gibi* gönderdiğimiz* Firavun'a* resul
TÜRKÇE ÖZÜ: 
15-Ey Muhammed'in peygamberliğini kabul etmeyen müşrikler! Doğrusu biz nasıl Firavun ve halkına tevhidi anlatmak ve onları uyarmak üzere Musa ve Harun'u peygamber olarak gönderdiysek şimdi de elçimiz Muhammed'i aynı amaçla size göndermiş bulunuyoruz
AYETİN OKUNUŞU: 16-) Fe asâ fir’avnur resûle fe ehaznâhu ahzen vebîlâ
KELİMELERİ: *Fe* asâ* fir’avnu* er resûle* fe* ehaznâ-hu* ahzen* vebîlâ
KARŞILIKLARI: -Fakat* asi oldu* Firavun* resule* Bunun üzerine* sonunu getirdik* kötü bir durumda yakalayıp* feci bir şekilde
TÜRKÇE ÖZÜ: 
16-Vaktiyle Firavun, elçimize iman etmemiş ve ona karşı mücadele etmişti. Bunun üzerine biz onu kötü bir durumda yakalayarak çok feci şekilde sonunu getirdik. Eğer Firavun'un yaptığı gibi siz de elçimizi inkar ederseniz, sonunuz tıpkı Firavun'unki gibi helak olacaktır.
AYETİN OKUNUŞU: 17-) Fe keyfe tettekûne in kefertum yevmen yec’alul vildâne şîbâ
KELİMELERİ: *Fe* keyfe* tettekûne* in* kefertum* yevmen* yec’alu* el vildâne* şîbâ
KARŞILIKLARI: -o takdirde* nasıl* koruyacaksınız* eğer* inkâr ederseniz* o günde* yapan* çocukları* ak saçlı ihtiyar
TÜRKÇE ÖZÜ: 
17-Eğer bu anlatılanlardan ders almaz ve elçimizi inkar etmekte ısrar ederseniz, size uyarısı yapılan ilahi cezanın geleceği ve sizin için çocukları dahi ak saçlı ihtiyar haline getirecek kadar dehşetli olacağı bilinen kıyamet günü geldiğinde, kendinizi ilahi azaptan nasıl kurtaracaksınız?
AYETİN OKUNUŞU: 18-) Es semâu munfatırun bihî, kâne va’duhu mef’ûlâ
KELİMELERİ: *Es semâu* munfatırun* bi-hî,* kâne* va’du-hu* mef’ûlâ
KARŞILIKLARI: -Gökyüzü* dağılıp parçalandığında* bu sebeple * olacak* O'nun vaadi* yerine gelmiş
TÜRKÇE ÖZÜ: 
18-Gökyüzünün dağılıp parçalanacağı o gün bu sebeple Allah'ın vaadi yerine gelmiş olacak. O gün elçimiz görevini yaptığına ve sizi uyardığına dair şehadet edecek, artık hiçbir bahaneniz kalmayacaktır.
AYETİN OKUNUŞU: 19-) İnne hâzihî tezkiratun, fe men şâettehaze ilâ rabbihî sebîlâ,
KELİMELERİ: *İnne* hâzihî* tezkiratun,* fe* men* şâe* ittehaze* ilâ rabbi-hî* sebîlâ
KARŞILIKLARI: -Şüphesiz* bunlar* uyarı* artık* kim* dilerse* ulaştıran edinir* rabbine* bir yol
TÜRKÇE ÖZÜ: 
19-İşte size bütün bu uyarıları yapıyoruz. Artık dileyen elçimize iman eder ve rabbine ulaşan bir yola girip kendisini o ilahi azaptan kurtarır.

İLAHİ RAHMET ve HİKMET

20-) AYETİN OKUNUŞU, KELİMELERİ, KARŞILIKLARI ve MEALLERİ
İnne rabbeke ya'lemu enneke tekûmu ednâ min suluseyil leyli ve nısfehu ve sulusehu ve tâifetun minellezîne meake, vallâhu yukaddirul leyle ven nehâre, alime en len tuhsûhu fe tâbe aleykum, fakraû mâ teyessere minel kur’ânî, alime en se yekûnu minkum mardâ ve âharûne yadribûne fîl ardı yebtegûne min fadlillâhi ve âharûne yukâtilûne fî sebîlillâhi fakraû mâ teyessere minhu ve ekîmus salâte ve âtûz zekâte ve akridullâhe kardan hasenen, ve mâ tukaddimû li enfusikum min hayrin tecidûhu indallâhi huve hayran ve a'zame ecrâ(ecren), vestagfirûllâh (vestağfirûllâhe), innallâhe gafûrun rahîm
*İnne* rabbe-ke* ya'lemu* enne-ke* tekûmu* ednâ* min suluseyi* el leyli
-Muhakkak ki* rabbin* biliyor* senin* kalktığını* daha azında* üçte ikisinden* gecenin
(Rabbin senin gecenin üçte ikisinden daha azında (ibadet için) kalktığını biliyor)
* ve nısfe-hu* ve suluse-hu* ve tâifetun* min ellezîne* mea-ke,
-veya yarısı* veyahut üçte biri* ve bir topluluğun* olanlardan* seninle beraber
(ve seninle beraber olanlardan bir topluluğun yahut yarısını veya üçte birini)
* ve allâhu* yukaddiru* el leyle* ve en nehâre, 
-ve Allah* takdir eder* geceyi* ve gündüzü* 
(geceyi ve gündüzü Allah takdir eder
* alime* en len tuhsûhu* fe* tâbe aleykum, 
-ve bilir* her şeyi tam hesaplayamayacağınızı,* bu sebeple* tövbelerinizi kabul etti
(ve her şeyi tam hesaplayamayacağınızı bilir, bu sebeple tövbelerinizi kabul etti)
* fe ikraû* mâ* teyessere* min el kur’ânî,
-o halde okuyun* şekilde* kolay gelen* Kuran'dan
(O halde Kur'an'dan size kolay gelen şekilde okuyun
* alime* en-se yekûnu* min-kum* mardâ
-biliyoruz ki* yakında olacak* bazılarınız* hasta
(Biliyoruz ki içinizden bazılarınız hastalanacak
* ve âharûne* yadribûne* fî el ardı* yebtegûne*  min fadli allâhi
-ve diğerleri* dolaşırlar* yeryüzünü* aramak için* Allah'ın rızkını
(ve diğerleri yeryüzünde dolaşıp Allah'ın rızkının peşine düşecek)
* ve âharûne* yukâtilûne* fî sebîli allâhi
-ve bir kısmınız ise* savaşacaklar* Allah yolunda
(bir kısmınız ise Allah yolunda savaşacak
* fe ikraû* mâ* teyessere* min-hu* ve ekîmu es salâte* ve âtû ez zekâte
-o halde okuyun* şekilde* kolay gelecek* onu (Kuran'ı)* namaz kılıp* ibadet ederken* 
(O halde, namaz kılıp ibadet ederken Kur'an'ı kolay gelecek şekilde (kısa kısa) okuyun
* ve akridu* allâhe* kardan* hasenen,
-ve borç verin* Allah'a* borcu* güzel bir şekilde
(Ve Allah'a güzel bir şekilde borç verin
* ve mâ* tukaddimû* li enfusi-kum* min hayrin
-ve şeyler* takdim ederseniz* nefsiniz için* hayır olarak* 
(Ve nefsiniz için hayır olarak ne takdim ederseniz)
* tecidû-hu* inde allâhi* huve* hayran* ve a'zame* ecrâ,
-onu bulursunuz* Allah katında* o* daha hayırlı* ve daha büyük* ecir 
(onu Allah’ın indinde daha hayırlı ve daha büyük bir ecir olarak bulursunuz)
* ve istagfirû allâh,* inne allâhe* gafûrun* rahîm
-ve Allah'a istiğfar edin* Muhakkak ki Allah* gafurdur* rahimdir
(Ve Allah’a istiğfar edin (tövbe edip Allah’tan mağfiret dileyin)! Muhakkak ki Allah; Gafur’dur, Rahîm’dir)
TÜRKÇE ÖZÜ:
20-Ey elçimiz Muhammed! Rabbin, senin ve sana inananların bir kısmının gecenin yaklaşık üçte ikisini yahut yarısını veya üçte birini kalkıp ibadetle geçirdiğini bilmektedir. Fakat müşriklerin baskısı altında iken inanç ve kararlılığınızı arttıran bu ibadetler şimdi bazılarınıza zor gelebilir, çünkü içinizden bazıları hastalanabilir, rızık peşinde yollara düşenler veya Allah yolunda savaşmak üzere sefere çıkanlar vardır. Bu yüzden Allah sizlere kolaylık yapmakta, bu ibadetinizi hafifletmektedir. Geceyi de gündüzü de yaratan Allah, gündüzü çalışmanız, geceyi ise dinlenmeniz için takdir etmiştir. Bu yüzden artık geceleri sizi zorlamayacak kadar ibadet etmekle yetininiz, kolayınıza geldiği kadar ibadet ediniz! İbadet edip namaz kılarken uzun uzun Kur'an okumayınız. (3) Tevhitten ayrılmayıp şirkten uzak durunuz.  Allah'a güzel bir şekilde borç verin. Mallarınızdan Allah için fakire fukaraya harcayınız ve böylece Allah'ın size vereceği en güzel ödülü hak ediniz. Zira bu dünyada ilahi emirlere uygun olarak yaptığınız her güzel davranışın ahirette karşılığını fazlasıyla alacaksınız. Allah hatalarından tövbe eden kullarını bağışlar, onlara merhamet eder!

(1) (bkz.Kurtubi)
(2) (bkz.Zemahşeri)
(3) (bkz.Zemahşeri, Kurtubi)

(Surelerin Türkçe özü için, Sayın Hasan Elik ve Sayın Muhammed Coşkun hocalarımızın ilmine ve onların "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri - Tevhit mesajı" isimli muhteşem eseri ile Sayın Abdülaziz Bayındır hocam ile Sayın Hakkı Yılmaz hocalarımın ilimlerine minnettarım)

Diğer sureler için link;
TÜRKÇE ÖZLÜ KURAN ve DİĞER YAZILAR