23 Haziran 2017 Cuma

KURAN -77- (67) MÜLK SURESİ TÜRKÇE ÖZÜ

(Bismillahirrahmanirrahim)
(her şeye) Yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lütuf, ihsan, rahmet bahşeden, rahmetiyle sayısız nimetler ihsan eden, merhameti ve rahmeti bol, kulluk edilmeye layık tek ilah Allah'ın ismi ile (yardımıyla) (başlanır)
\Aynı zamanda müşriklerin bir işe başlarken Allah yerine kendi ilahlarının adlarını zikretmelerine nispettir\

30 Ayet - /Allah'ın varlık üzerindeki hükümranlığı/

----- Mekke döneminin son yıllarında, Tûr suresinden sonra vahyolmuştur. Adını ilk ayette geçen "Allah'ın egemenliği" vurgusundan alır. Kainatta mevcut ilahi nimetlerden örnekler verilir, bunlara karşı müşriklerin nankörlüğü hatırlatılır. Ayrıca Hz.Muhammed'e zafer müjdesi verilir. -----
(bkz.Hasan Elik & Muhammed Coşkun, "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri)

HERKES HAK ETTİĞİNİ ALACAK

1-Ey müşrikler! Allah nezdinde şefaatçi kabul edip ona ortak koştuğunuz varlıkların gerçekte böyle nitelikleri yoktur. Allah, kulluk edilmeye layık yegane kudrettir, O, koştuğunuz ortaklardan münezzehtir (bkz.İbn Abbas, Firuzabadi) Bütün varlığın sahibi, hayır ve bereketi, lutuf ve ihsanı bol olan Allah'tır (bkz.Maverdi
2-O, size hayatı imtihan için bahşetmiş, ölümü de bu imtihanın karşılığını almanız için takdir etmiştir. (bkz.Zeccac) İşte elçimiz Muhammed'in size tebliğ ettiği Kur'an, bu ilahi emirleri bildirmektedir. O'na iman eden ve ilahi emirlere uygun yaşayanlar, Allah tarafından ödüllendirilecek; şirkten vazgeçmeyen ve elçimize inanmayanlar ise O'nun cezasına müstehak olacaklardır.  
- Bazı ayetlerin çevirisi, kimilerine garip gelebilir. Kur'an'ı doğru anlamak için lafzan anlattığı ile mana olarak anlatmak istediğini birlikte ele almak gerekmektedir. Aslolan lafızları birebir çevirmek değil, nüzûl ortamında bu ilahi kelamı sözlü bir konuşma şeklinde dinleyen insanların zihninde beliren manayı derli toplu dilimize aktarmaktır. Örneğin; "Yeri ve göğü yaratan Allah'a hamdolsun" demek, aynı zamanda "herhangi bir şey yaratmamış olan putlara niçin kulluk ediyorsunuz?" demektir. "Bütün kainatın mülkü Allah'ındır" demek, aynı zamanda "Hiçbir özelliğe sahip olmayan aciz varlıkları niçin şefaatçi telakki ediyor ve onları Allah'a ortak koşuyorsunuz?" demektir. İşte bunlardan ilki ifade edilen anlam, ikincisi nefyedilen anlamdır. O dönemde ilahi kelamı sözlü ortamda dinleyen herkesin derhal anladığı bu hassas noktaları bugüne adapte etmeden Kur'an'ın mesajını anlamak zordur. Diğer taraftan Kur'an'ın sadece lafızlarını çevirmenin, hem dil açısından hem de mana açısından fevkalade büyük sakıncaları söz konusudur. Lafza bağlı her çeviride anlam kayıpları kaçınılmazdır. -
(bkz.Hasan Elik & Muhammed Coşkun, "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri)

KAİNATTAKİ İLAHİ HÜKÜMRANLIK ve KUR'AN'IN İLAHİ VAHİY OLUŞU

3-Üzerimizdeki yedi kat göğü tabakalar halinde yaratan O'dur. Rahman olan Allah'ın yarattığı bu kainatta bir düzensizlik göremezsiniz. Kainatı mükemmel düzen içerisinde yaratıp sizin istifadenize sunduk. Bakışlarını bir daha çevir, tek bir yarık görebilir misin? 
4-Defalarca ve dikkatlice inceleyin. Gözün aciz ve yorgun düşecektir.
5-Ve andolsun ki dünyanın semasını muhteşem yıldızlarla süsledik. Orayı şeytanları taşlama yeri yapıp onlara alevli bir ateş hazırladık. (bkz.Saffat 37/6-10
Bütün kainat Allah'ın mutlak egemenliği altındadır. Oysa siz hala, O'nun katında bazı varlıkları şefaatçi kabul edip ona ortak koşuyorsunuz. Üstelik cinlerin güya semadan gayba dair bilgiler aldıklarını düşünüyor, elçimiz Muhammed'i de cinlerle ilişki kurduğunu iddia eden sahtekarlara benzetiyorsunuz. Halbuki bu ilahi düzen içerisinde Allah'ın iradesine karşı koyabilecek, O'nun istemediği şekilde gayb haberlerini alabilecek hiçbir güç yoktur (bkz.Maverdi) Dolayısıyla elçimiz Muhammed sizin iddia ettiğiniz gibi cinlerden bilgi alan bir kişi değil, kendisine ilahi vahiy verilmiş bir peygamberdir.  
- Kur'an-ı Kerim'de gökyüzünün muhafaza edildiğini ifade eden bütün ayetlerde, müşriklerin yakıştırmalarına cevap söz konusudur. Hatta genel olarak cinlerden söz eden bütün ayetler, müşriklerin "cinlerin gaybı bildikleri" şeklindeki inançlarına ve Hz.Muhammed'e "mecnun/şair = cinlerle irtibatlı kimse" iftirasına cevap maksadındadır -
(bkz.Hasan Elik & Muhammed Coşkun, "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri)

Hz.MUHAMMED'E İMAN ETMEYENLERİ BEKLEYEN SON

6-Allah'ın nimetlerine nankörlük edip O'na ortak koşan ve peygamberi yalanlayan müşrikler (bkz.İbn Aşur) için ahirette can yakıcı cehennem azabı vardır. Doğrusu orası çok kötü bir yerdir!

7-Onlar cehennem ateşine atıldıklarında, ateşin o korkunç uğultusunu işitecekler
8-Sanki öfkeden çatlarcasına çıkardığı o sesi. 
Oraya her bir grup atıldığında, görevli melekler onlara, "Size dünyada gerekli uyarıları yapan peygamber gelmemiş miydi?" diye soracaktır. 
9-Onlar ise pişmanlık içinde, "Evet, gelmişti ama ne yazık ki bizler onların peygamber olduğunu kabul etmemiş, "Allah peygamber göndermiş değildir, sizler yalancısınız, yoldan çıkmış kimselersiniz" demiştik
10-Keşke aklımızı kullanıp onlara kulak verseydik, peygamber olduklarına iman edip mesajlarını kabul etseydik, şimdi bu alevli ateşin ahalisi içinde olmazdık" diye cevap verecekler
11-Yaptıkları şeyin yanlış olduğunu pişmanlıkla itiraf edeceklerdir. Böylece cehenneme atılacak ve orada perişan olacaklardır.

12-Oysa peygambere iman eden ve onun gayb aleminden vahiy yoluyla getirdiği ilahi mesajlara uygun bir şekilde yaşayan, rablerinin vereceği cezadan korkarak güzel ameller işleyen müminler Allah'ın af ve mağrifetine mazhar olup büyük cennet ödülüne nail olacaklardır.

ALLAH, HERKESİN AMELİNİN KARŞILIĞINI VERECEKTİR

13-Ey Muhammed'in peygamberliğine iman etmeyen müşrikler! (bkz.Vahidi) Şunu bilin ki söylediğiniz her söz Allah tarafından bilinmektedir. O, aklınızdan geçenlerden dahi haberdardır.  
14-Zira O, bütün kainatın yaratıcısıdır. Yaratıcı yarattığından habersiz olur mu? Bu sebeple, yaptıklarınızın cezasız kalacağını sanmayınız. Allah her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilmektedir ve hepinize gereken cezayı verecektir. 

İLAHİ NİMETLERİN TEVHİDE DELALETİ

15-Yeryüzünü size boyun eğdiren O'dur, omuzlarında gezinip, O'nun rızıklarından yiyin. Allah bütün kainatı mükemmel bir şekilde yaratıp istifadenize sunmuştur. Yeryüzünü, yaşayabileceğiniz şekilde düzenlemiş ve beslenebileceğiniz rızıklarla donatmıştır. Yapmanız gereken, bu ilahi nimetlerden faydalanırken Allah'a şükretmek ve O'ndan başkasına kulluk etmemektir. Zira dünya hayatı sizler için imtihandır, hepiniz ölecek ve diriltilip Allah'ın huzurunda hesaba çekileceksiniz.
16-Gökyüzündekinin, bir sarsıntıyla sizi yere batırmasına karşı güvenceniz var mı?
17-Ama sizler, şefaatçi telakki ettiğiniz varlıkları O'na ortak koşuyorsunuz. Bunu yaparken Allah'ın sizi cezalandırmayacağından, yaşadığınız yeri altüst edip başınıza geçirmeyeceğinden ve gökten üzerinize azap yağdırmayacağından nasıl emin olabilirsiniz? 
18-Unutmayın ki sizden önce nice toplumlar, peygamberleri yalanlayıp Allah'a ortak koşmuştu ve bunun sonunda da müstehak olduklar cezaya çarptırılmışlardı. Onların sonunu iyi düşünüp bunlardan ders çıkarmalısınız!

19-Kainattaki her şeyin Allah'ın egemenliğinde olduğunu, gökyüzünde kuşların kanatlarını kah açıp kah kapayarak süzüldüklerini görmez misiniz? Allah'tan başka kim onları bu şeklide yaratmış olabilir? Unutmayın ki Allah bütün yaptıklarınızı görmektedir.  
20-Ne var ki siz müşrikler, hiçbir şey yaratamayan varlıkları şefaatçi kabul edip Allah'a ortak koşmakla çok büyük bir yanlışa saplanmış durumdasınız. 
21-Bir düşünün! Allah size ceza verecek olsa, ortak koşup medet umduğunuz varlıklar sizi Allah'a karşı koruyabilirler mi? Rızkınızı kesecek olsa size rızık sağlayabilirler mi?

22-Kafasını iyice önüne eğip yürüyen mi yoksa doğru yolda dimdik yürüyen mi hedefi daha iyi bulur? Bir düşünün! Şirk içinde adeta yüzüstü sürünen siz müşriklerle Allah'ın vahyine iman eden ve tevhidin dosdoğru yolunda ilerleyen tevhit ehli müminler bir olur mu hiç? (bkz.Mukatil) Doğrusu siz elçimiz Muhammed'i inkar etmek suretiyle ahirette yüzükoyun sürünür halde cezaya müstehak olmaktasınız.
23-Bilin ki sizi mükemmel birer insan olarak yaratan; işitme, görme ve düşünme gücü veren, yeryüzünde yaşamanız ve çoğalmanız için her türlü imkanı sağlayan Allah'tır. Sizin de bu nimetlere karşılık sadece O'na kulluk etmeniz gerekmektedir. Oysa siz, ne kadar az şükrediyorsunuz?
24-Sizi yeryüzünde çoğaltıp yayan O'dur. Unutmayınız ki hepiniz ölecek ve diriltildikten sonra O'nun huzurunda hesaba çekileceksiniz. Eğer O'na şirk koşmaktan vazgeçmezseniz bunun cezasını çekeceksiniz. 

25-Ey elçimiz Muhammed! Müşriklerin senin bütün bu uyarılarına kulak tıkadıklarını ve alaycı bir şekilde, "Şu bizi tehdit edip durduğun kıyamet ve hesap günü ne zamanmış bakalım?" dediklerini biliyoruz. 
26-Onlara de ki: "Kıyametin ne zaman kopacağını sadece Allah bilir. Ben sadece sizleri tevhide davet etmek ve inanmadığınız takdirde başınıza gelecekleri bildirmekle görevli bir uyarıcıyım!"

27-Kaldı ki bugün hesap günüyle ilgili uyarılara alayla karşılık veren o müşrikler, gün gelip de cehennem azabını yakinen gördükleri zaman korkudan yüzleri mosmor kesilecek ve kendilerine, "İşte yalanladığınız, alaya aldığınız ilahi azap budur" denilecektir.

MÜMİNLER ZAFERE ULAŞACAKTIR

28-Ey elçimiz Muhammed! Onlara şu gerçeği söyle: "Ey müşrikler! (bkz.Mukatil) Ben ve beraberimdeki müminler, tevhidi sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Bu yolda ya ölürüz, ya zafere ulaşırız, her ikisine de hazırız. Kaldı ki bizler Allah'ın rahmetine ve bize zafer nasip edeceğine (bkz.Zemahşeri) inanıyoruz.  Peki, sizi ilahi azaptan koruyacak olan kimdir söyleyin! 
29-Bizler rahman olan Allah'a iman ve kulluk ederken sizler O'na nankörlük etmekte, başka varlıkları şefaatçi kabul edip O'na ortak koşmaktasınız. Gün gelecek kimin yanlış yolda olduğunu gayet iyi anlayacaksınız.
30-Düşünsenize, bir sabah sularınız yerin dibine batsa, kim size bir damla su getirebilir? O varlıklar size rızık sağlayabilir mi?

(Surelerin Türkçe özü için, Sayın Hasan Elik ve Sayın Muhammed coşkun hocalarımızın ilmine ve onların "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri - Tevhit mesajı" isimli muhteşem eseri ile Sayın Abdülaziz Bayındır hocam ile Sayın Hakkı Yılmaz hocalarımın ilimlerine minnettarım)

Diğer sureler için link;
TÜRKÇE ÖZLÜ KURAN ve DİĞER YAZILAR