22 Haziran 2017 Perşembe

KURAN -75- (32) SECDE SURESİ TÜRKÇE ÖZÜ

(Bismillahirrahmanirrahim)
(her şeye) Yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lütuf, ihsan, rahmet bahşeden, rahmetiyle sayısız nimetler ihsan eden, merhameti ve rahmeti bol, kulluk edilmeye layık tek ilah Allah'ın ismi ile (yardımıyla) (başlanır)
\Aynı zamanda müşriklerin bir işe başlarken Allah yerine kendi ilahlarının adlarını zikretmelerine nispettir\

30 Ayet - /Sadece Allah'a kulluk - Tevhit inancı/

----- Mekke döneminin son yıllarında, Müminun suresinden sonra vahyedilmiştir. Adını 15. ayette müminlerin vasıflarını anlatırken geçen "secde" kelimesinden almıştır. Tevhit, nübüvvet ve ahiretle ilgili mesajlar içermekte, Hz.Muhammed'e sabır ve kararlılık tavsiyesiyle son bulmaktadır. -----

KUR'AN, ALLAH'IN İNSANLARA RAHMETİDİR

1-Elif lam mim! (Huruf-ı mukattaa)

2-Hakkında şüpheye yer olmayan bu kitap, alemlerin rabbi tarafından indirilmiştir. 
3-Ey Muhammed! senin için "Kur'an'ı o uydurdu" diyorlar, öyle mi? Elçimiz Muhammed'in Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğuna inanmayan ve Kur'an'ı, kendisinin uydurup Allah'a atfettiğini ileri süren müşrikler! Şunu bilin ki Muhammed, Allah'n peygamberidir. Kur'an onun uydurması olmadığı gibi şiir ya da kahin sözü de değildir (bkz.Taberi) bütün varlıkların yaratıcısı olan Allah tarafından indirilen vahiydir. Allah, Kur'an'ı göndermekle, tevhitten sapmış olan Mekke müşriklerine merhamet etmekte, sizleri şirkten uzaklaştırıp dosdoğru tevhit yoluna iletmek istemektedir.

ALLAH, KULLUK EDİLMEYE LAYIK YEGANE KUDRET 

4-Ey müşrikler! Gerçek şu ki sizler sadece ve doğrudan Allah'a kulluk etmek yerine O'na ortaklar koşuyor, bazı varlıkları O'nun katında şefaatçi olarak düşünüyorsunuz. Oysa Allah'tan başka kendisine kulluk edilmeye layık hiçbir kudret yoktur. Yaşamanız için yeryüzünü, dağları, ırmakları, bitkileri yaratan, gökyüzünü inşa ederek dünyayı altı günde mükemmel hale getiren ve istifadenize sunan sonra da arşa, yönetimine geçen Allah'tır. Ondan başka bir dostunuz ve destekçiniz yoktur. Neden düşünüp ders almıyorsunuz?
5-Semanın en yüksek yerlerinden yerin derinliklerine kadar bütün varlığın hükümranı O'dur. Sizin bin yıl içinde kat edeceğiniz mesafeleri bir günde kat edebilen (bkz.Zemahşeri, İbn Atıyye) melekler O'nun emrindedir. (bkz.Mearic 70/4) (bkz.Kurtubi
6-Görünür görünmez her şeyi bilen, gizli açık bütün yaptıklarınızdan haberdar olan O'dur. Kendisine ortak koşan ve elçisini ısrarla inkar edenleri cezalandıracak, iman edenlere ise merhametiyle muamele edecektir. (bkz.Taberi)
7-Yarattığı her şeyi mükemmel yaratan, insanı ilkin bir çamurdan yaratıp mükemmel bir varlık haline getiren 
8-Onun neslini ana rahmine düşen bir damladan gerçekleştiren
9-Ardından ruhundan üfleyip onu işitme, görme ve düşünme gücüne sahip mükemmel bir varlık haline getiren, ona hayat bahşeden O'dur. Bütün bunları yapabilecek başka bir kudret bulunmadığı halde nasıl olur da O'ndan başka varlıkları O'na ortak koşar ve onlardan medet umarsınız? Şunu bilesiniz ki kıyamet günü geldiğinde, şefaatçi kabul edip tazimde bulunduğunuz o varlıkların hiçbir faydasını görmeyeceksiniz.

HESAP GÜNÜ 

10-Ey elçimiz Muhammed! Müşriklerin hesap günüyle ilgili yaptığın uyarıları ciddiye almadıklarını, "Toprağa gömülüp yok olduktan sonra tekrar mı diriltileceğiz?" dediklerini biliyoruz. Aslında onlar, Allah'ın her şeyi yapacak kudrete sahip olduğunu biliyorlar, fakat O'nun huzuruna çıkıp hesap vermekten korktukları için bu gerçeği kabul etmek istemiyorlar. (bkz.Taberi, Kurtubi
11-Onlara şöyle söyle: "Evet, önce ölüm meleği gelip canınızı alacak, sonra tekrar diriltilip Allah'ın huzurunda hesaba çekileceksiniz. O hesap sonunda hepiniz yaptıklarınızın karşılığını göreceksiniz."

12-Ey Muhammed! Müşriklerin hesap gününü reddetmelerine bakma! Zira o gün geldiğinde Allah'ın huzurunda hepsinin başları önlerine eğilecek ve "Ey rabbimiz! Şimdi aklımız başımıza geldi. Meğer dünyada gerçeği görmemişiz ama şimdi gördük. Ne olur bize bir şans daha ver, bizi dünyaya geri gönder. Bu sefer söz veriyoruz ki senin elçilerine iman edecek ve emirlerine uygun yaşayacağız" şeklinde yalvaracaklardır. 
13-Biz size inanıp inanmama hürriyeti verdik. İsteseydik hepinizi iman etmeye zorlayabilirdik, fakat inanıp inanmamayı sizin iradenize bıraktık. (bkz.Zemahşeri) Kendi iradesiyle iman etmemeyi tercih edenler şunu bilsinler ki şeytan, insanları tevhitten uzaklaştırmaya ahdettiği zaman ona uyanları cehenneme doldurma sözümüz elbette gerçekleşecektir. Şu sözün bana ait olduğu doğrudur: "Cehennemi cinler ve insanlarla dolduracağım"  
14-O gün müşriklerin yalvarmaları işe yaramayacak ve onlara şöyle denilecektir: "Hesap gününü umursamayan siz değil miydiniz? Madem öyle, işte bugün azabın tadına bakın bakalım! Allah'a ortak koşmanıza ve elçimizi inkar etmenize karşılık, sonsuza kadar cehennemde kalın!" 

İMAN EDENLERİN VASIFLARI 

15-Muhammed'in peygamberliğine iman eden ve gönderdiğimiz bu Kur'an'a inananlar ise Allah tarafından gönderilen mesajları işittikleri zaman büyük bir saygı ve bağlılık içinde itaat ederler. Allah'ın kendilerine sağladığı nimetlere şükreder ve sadece O'na kulluk ederler. Müşrikler gibi, elçimize karşı kibirlenmezler.
16-Allah'tan başkasına ibadet etmenin veya O'nun emirlerine uymamanın cezasından korkuları için ibadet edip namaz kılmaktan yanları yataklarına uzak kalır, O'nun vereceği ödülün ümidini taşırlar. Bu bilinçle her zaman ve sadece Allah'a ibadet eder, Allah'ın kendilerine verdiği nimetleri yoksullarla paylaşırlar. 
17-Gerçekten de bu şekilde iman edip ilahi emirlere uygun yaşayan müminler için hazırlanmış olan ahiret ödülü insanların aklının almayacağı kadar muazzam bir ödüldür. Yaptıkları iyi işlere karşılık onlar için, gözleri kamaştıracak ne güzellikler sakladığımızı kimse bilmez. 

İNKAR EDENLERİN SON PİŞMANLIKLARI 

18-Allah'ın gönderdiği peygambere ve tevhide inanan bir mümin ile peygamberleri ve onlara gönderilen vahyi inkar eden kimse (bkz.Taberi) bir tutulur mu hiç? Elbette bir tutulmayacaklardır.
19-İman edenler ve Allah'ın emirlerine uygun davrananlar bunun karşılığı olarak huzur içinde yaşayacakları cennetlere gireceklerdir. 
20-İnkar edenlerin varacakları yer ise cehennem olacaktır. Oradan çıkmak için çok çaba sarfedecekler, fakat bu çabaları fayda etmeyecektir. Onlara, "Madem cehennemin müşrikler için hazırlandığını kabul etmiyordunuz (bkz.Taberi) o halde şimdi bunun cezası olarak tadın ateş azabını!" denilecektir. 

21-O müşriklere, belki vazgeçerler diye büyük azaptan önce kesinlikle küçük küçük azaplar da tattıracağız. Eğer dünyada yaşadıkları çeşitli sıkıntılardan ders alıp ilahi kudrete ortak koşmaktan vazgeçmez ve elçimiz Muhammed'e iman etmez inkarda ısrar ederlerse kendilerine esas büyük azabı ahirette tattıracağız. (bkz.Taberi)

22-Allah'ın peygamberini ve onun getirdiği ilahi mesajları duyup anladığı halde ısrarla inkar eden müşriklerden daha fazla kendisine kim yazık edebilir? Bunlar bile bile kendilerini azaba maruz bırakmaktadırlar. Çünkü eğer böyle yapmaya devam ederlerse gerçekten de onları, bu yaptıklarının karşılığı olarak cezalandıracağız.

MUSA NASIL PEYGAMBERSE MUHAMMED DE PEYGAMBERDİR 

23-Ey Muhammed'in Allah'ın peygamberi olduğuna inanmayan müşrikler! Biliyorsunuz ki biz, daha önce Musa'yı peygamber olarak seçip ona Tevrat'ı vahyetmiştik. Bu sayede onu İsrailoğulları'nı tevhide yönlendiren bir önder kılmıştık. O halde niçin elçimiz Muhammed'in de tıpkı Musa gibi ilahi vahyi aldığından (bkz.Zemahşeri) şüphe ediyorsunuz?

24-Nitekim İsrailoğulları, elçimiz Musa'ya iman edip onunla birlikte tevhitte sebat gösterdikleri için onları insanlara tevhit mesajını taşıyan öncü bir toplum haline getirmiştik. Eğer siz müşrikler de Muhammed'in peygamberliğine inanır ve şirkten vazgeçerseniz, onlar gibi öncü bir toplum olursunuz.

25-Kuşkusuz bu ilahi mesaja muhalefet edenler hakkında kıyamet günü Allah tarafından nihai hüküm verilecektir.

GEÇMİŞ TOPLUMLARDAN İBRET ALMA ÇAĞRISI

26-Ey elçimiz Muhammed'in ilahi ceza uyarısını dikkate almayan müşrikler! Peygamberlerin bu tür uyarılarına kulak vermeyenlerin sonunun nasıl olduğunu görmek için sizden önce aynı tavrı takınıp helak edilen Ad ve Semud gibi milletlerin (bkz.Taberi) haline bakmaz mısınız? Onların harabe haldeki yerlerini ve yurtlarını biliyorsunuz! Doğrusu onların başlarına gelenler sizler için bir derstir. Hiç aklınızı kullanıp ders almaz mısınız? 

TABİATTAKİ İLAHİ KUDRETİN TEVHİDE DELALETİ 

27-Ey bazı varlıkları şefaatçi kabul edip onları Allah'a ortak koşan müşrikler! Tabiata baktığınızda Allah'ın bütün varlığa egemen olduğunu görmez misiniz? Baksanıza, Allah'ın yarattığı şu muazzam düzen içerisinde yağdırdığı yağmurlar sayesinde kupkuru topraklar hayat bulmakta, sizlere ve hayvanlarınıza rızık olacak nice bitkiler yetişmektedir. Bütün bunları yapabilecek Allah'tan başka bir güç var mıdır? O halde nasıl olur da bu gerçeğe karşı kör gibi davranır ve O'ndan başka varlıkları şefaatçi kabul edip ortak koşarsınız?

VAKİT VARKEN ELÇİMİZE İMAN EDİN 

28-Demek bütün bu öğütleri dinlemek bir yana, elçimiz Muhammed'in uyarılarıyla alay ediyor ve "Şu kıyamet ve hesap günü ne zamanmış!" diye soruyorsunuz?
29-O zaman şunu biliniz ki o gün geldiğinde iş işten geçmiş olacak ve artık inanmanız da fayda etmeyecektir. Bu yüzden aklınızı başınıza alın ve iş işten geçmeden elçimize iman edin! 

30-Ey elçimiz Muhammed! Sen onların bu küstahça alaylarına aldırma! Tebliğ görevini kararlılıkla sürdür. Hiç endişe etme, ilahi azap onları beklemektedir. 

(Surelerin Türkçe özü için, Sayın Hasan Elik ve Sayın Muhammed coşkun hocalarımızın ilmine ve onların "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri - Tevhit mesajı" isimli muhteşem eseri ile Sayın Abdülaziz Bayındır hocam ile Sayın Hakkı Yılmaz hocalarımın ilimlerine minnettarım)

Diğer sureler için link;