6 Haziran 2017 Salı

KURAN -63- (44) DUHAN SURESİ TÜRKÇE ÖZÜ

(Bismillahirrahmanirrahim)
(her şeye) Yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lütuf, ihsan, rahmet bahşeden, rahmetiyle sayısız nimetler ihsan eden, merhameti ve rahmeti bol, kulluk edilmeye layık tek ilah Allah'ın ismi ile (yardımıyla) (başlanır)
\Aynı zamanda müşriklerin bir işe başlarken Allah yerine kendi ilahlarının adlarını zikretmelerine nispettir\

DUHAN = Duman
59 Ayet - /Kadir gecesi/

----- Mekke döneminin yedi - dokuzuncu yılları arasında vahyedilmiştir. -----

BEŞER PEYGAMBER ve BEŞER DİLİ ile VAHYEDİLEN KUR'AN 

1-Ha mim! (Huruf-ı mukattaa)

2-Allah, insan, kainat ilişkilerini ve ilahi düzeni açıklayan, apaçık, mükemmel kutsal kitap Kur'an'a and olsun ki, 
Sizler her ne kadar elçimizin beşer olmasını yadırgamakta ve peygamber olarak bir melek gönderilmesi gerektiğini bahane ederek ona inanmayı reddetmekte iseniz de, biz Kur'an'ı, siz anlayasınız diye, sizin gibi bir insan aracılığı ile ve sizin diliniz Arapçayla gönderiyoruz. 
3-Başta siz müşrikleri ve bütün insanlığı uyarmak üzere biz onu mübarek bir gecede indirdik. 
4-Doğrusu Allah, içinde bulunduğunuz şirk batağından haberdar olduğu için sizlere merhamet etmiş
5-İçinizden birini elçi olarak seçmiş ve ona sizin dünya ve ahiret saadetiniz için elzem olan hakikatleri vahyetmiştir. 
6-İşte bu vahyin lutfedilmeye başladığı gece olan kadir gecesi, çok mubarek, çok değerli bir gecedir.

7-Ey müşrikler! Sizler Allah'a inandığınızı söylüyorsunuz, fakat gökleri ve yeri yaratan ve ikisinin arasındakilerin tek sahibi,
8-Öldükten sonra yeniden hayat verip diriltecek olan, sizlerin de geçmişte yaşamış atalarınızın da yegane sahibi O olduğu halde başka varlıkları şefaatçi kabul edip tazimde bulunuyor ve O'nun gönderdiği elçiye inanmıyorsunuz!

KİBİRLİ MÜŞRİKLERE CEZA UYARISI 

9-Ey Muhammed! Doğrusu müşrikler senin peygamberliğine ve getirdiğin haberlere kuşkuyla bakmakta, seninle alay etmektedirler. Ancak sen onların bu tavırlarına aldırma, sana ve iman edenlere karşı yaptıkları amansız baskılar karşısında yılma! 
10-Gün gelecek, bugün kendilerini yenilmez sanan o müşrikler, gökyüzünü kaplayan müthiş bir duman serabı görüp
11-Başlarına gelen kıtlık ve felaketten mustarip olacak ve "Bu ne acıklı bir azap,
12-Rabbimiz! Ne olur acı bize, şu azaba bir son ver! Artık senden başka hiçbir varlıktan medet ummayacağız, sana ortak koşmayacağız, (bkz.Taberi) senin elçine iman edeceğiz!" diye yakaracaklardır. 
13-Oysa vaktiyle kendilerine ilahi mesajları anlatan elçiye iman etmemiş,
14-Onu cinlerden ilham aldığını iddia eden şairlerle bir tutmuş, tebliğ ettiği vahyi bu tür şairlerin şiirlerine benzetmişlerdi. 
15-Evet, biz başlarına musallat ettiğimiz bu azabı onlara bir ders olsun diye gönderdiğimiz için bir süreliğine kaldıracağız. Fakat biliyoruz ki onlar verdikleri sözde durmayacak ve tekrar şirke geri dönecekler.
16-Bilsinler ki gün gelecek, müminler onları bozguna uğratacaklardır. Böylece, o güne kadar müminlere ettikleri eziyetin cezasını çekeceklerdir. (bkz.Taberi)

MUSA PEYGAMBER ve FİRAVUN KISSASINDAN MÜŞRİKLERE DERSLER 

17-Kaldı ki biz daha önce Firavun ve erkanını da benzer bir şekilde sınamıştık. Onlara bizim ve insanların nezdinde çok değerli (bkz.Zemahşeri) olan elçimiz Musa'yı göndermiştik. 
18-Musa onlara, "Ey Firavun ve erkanı! Sizler de İsrailoğulları gibi Allah'ın kullarısınız! Artık İsrailoğulları'na zulmetmeyin, onların benimle birlikte gelmelerine izin verin. (bkz.Taberi) Ben Allah tarafından gönderilmiş bir elçiyim. 
19-Sakın Allah'a karşı diklenmeyin. Çünkü size açık delillerle geldim.
20-Bana sihirbaz demeyi ve iman edenlere baskı yapmayı sürdürüp taşa tutmaya devam ettiğiniz takdirde, benim rabbim olduğu kadar sizin de rabbiniz olan Allah'a sığınırım
21-Eğer inanmadıysanız beni kendi halime bırakın" diye tebliğde bulunmuştu.

22-Ancak sözlerinin fayda etmediğini görünce, "Rabbim! Bunlar şirkten bir türlü vazgeçmiyorlar. Üstelik bana inanan İsrailoğulları'nı da rahat bırakmıyorlar. Çaresizliğimi görüyorsun!" (bkz.Teysir) diye dua etmişti.
23-Biz de onun duasını kabul edip, "Sana iman eden İsrailoğulları'nı geceleyin gizlice Mısır'dan çıkar, çünkü Firavun ve adamları peşinize düşecekler" diye emrettik.
24-Neticede Firavun ve ordusu Musa'yı ve inananları deniz kıyısına kadar takip etti. Kıyıya vardıklarında biz onlara denizi açtık ve karşıya geçtiler. Peşlerinden gelen Firavun ve adamları ise boğulup gittiler.   
25-Arkalarında o zaman kadar sahip oldukları nice cennet gibi bağlar bahçeler, nice pınarlar bıraktılar
26-Nice ekinler ve görkemli konaklar muhkem saraylar
27-Zevk aldıkları nice nimetler
28-Hepsi geride kaldı. Biz de onları başka bir kavme İsrailoğulları'na verdik. Bütün bunlara sahip olmak onlar azabımızdan kurtaramadı. 
29-Üstelik halkına kendini ilah gibi gösteren Firavun ve adamlarının ölümüne, onu ilahın temsilcisi gibi gören zavallı halkın zannettiğinin aksine, ne gök ağladı ne de yer! hatta ölüm anında büyük bir acizlik içerisinde merhamet dilendiler, ama artık iş işten geçmişti!"

30-İşte böylece İsrailoğulları'nı aşağılayıcı azaptan
31-Haddini aşıp kendini halkın tepesinde ilah gibi görmeye başlayan Firavun ve adamlarının zulümlerinden kurtarmış, 
32-Ve kendilerine gönderdiğimiz peygamberler sayesinde onları zamanlarının seçkin toplumu haline getirmiştik. 
33-İşte bu şekilde elçimiz Muhammed'i ve ona iman edenleri de Mekke müşriklerinin baskısından kurtarıp muzaffer kılacağız. (bkz.İbn Aşur)

AHİRET ve HESAP GÜNÜ 

34-İşte bütün bunlar Mekkeli müşrikler için birer derstir. Bu derslerden ibret alıp elçimiz Muhammed'e iman etmeniz gerekir. Fakat onlar, tıpkı kendilerinden önceki toplumların yaptığı gibi inatlaşmakta ve kendilerine ahiret azabını hatırlatan elçimize
35-"Diriltilip de hesaba çekilecekmişiz öyle mi? Biz bir kerelik ölüm biliriz, başkasını bilmeyiz! 
36-Madem doğru söylüyorsun, atalarımızı dirilt bakalım!" diyerek onun uyarılarını alaya almaktadır.

37-Oysa bu kibirleri kendilerine ahiret inancını unutturmuş, tamamen dünyaya dalıp hiçbir uyarıyı dinlemez hale getirmiştir. Halbuki benzer şeyleri yapan daha önceki toplumlardan ders almaları gerekmektedir. Mesela vaktiyle helak ettiğimiz Yemenli Tübba halkı ve daha önce yaşamış Ad ve Semud gibi toplumlar Kureyş kadar güçlü değillerdi de o yüzden mi helak oldular sanki? 
38-Ayrıca onlar, bizim şu muazzam kainatı boş yere yaratıp insanın hizmetine sunduğumuzu, insanları yaptıklarından dolayı hesaba çekmeyeceğimizi mi sanıyorlar?
39-Hayır, kesinlikle biz kainatı boşuna yaratmadık ve kesinlikle bütün bu nimetleri verdiğimiz insanı hesaba çekeceğiz, ne var ki müşrikler bu durumu bir türlü kavramak istemiyorlar!

CEHENNEMLİKLERİN HAZİN SONU 

40-Gerçek şu ki hesap günü onların hepsi Allah'ın huzurunda toplanacaklardır.
41-O gün kimsenin kimseye dostluğu fayda etmeyecektir. Dünyada kendilerinden şefaat umdukları varlıkların yardımını göremeyeceklerdir.
42-Ama Allah'ın affına mazhar olan kimselerin durumu elbette farklı olacaktır. 

43-O zakkum ağacı var ya! Cehennemin dibinde yetişen ve cehenneme atılan
44-Günahkarların biricik yemeğidir
45-Açlıktan mecbur kalıp yediklerinde erimiş maden gibi karınlarında kaynayacak
46-Kaynar suyun kaynaması gibi fokurdayacak

47-O gün Allah şöyle buyuracaktır: "Dünyada kendini beğenip de elçimizden yüz çevireni tutun ve ateşin ortasına sürükleyin!
48-Başından aşağı kaynar sular dökün!
49-Evet, tat bakalım şimdi azabı! Sendin elçimize karşı asalet ve şeref taslayan, gücüne ve kudretine güvenen!
50-İşte size o alaya aldığınız azap! Ahiret hatırlatıldığında hep umursamazlık yaptığınız cehennem!"

CENNETLİKLER ve NİMETLER 

51-Diğer taraftan elçimize iman eden ve emirlerimize uygun hareket eden müminler
52-Cennet bahçelerinde, pınar başlarında olacaklar
53-İpek, atlas sırmalı kumaşlara bürünecek, karşı karşıya oturacaklar
54-İşte böyle olacak. Onlara iri siyah gözlü hurileri eş olarak vereceğiz
55-Tam bir güven içinde her meyveden isteyecekler
56-Orada ilk ölüm olan uyku dışında bir ölüm tatmayacaklar, (bkz.Zümer suresi 42) Allah onları alevli ateşin azabından korumuş olacak
57-Bu Allah'ın ikramiyesi olacaktır. İşte büyük kurtuluş budur.

58-Ey elçimiz Muhammed! Müşrikler her ne kadar senin beşer olmanı yadırgamakta ve peygamber olarak bir melek gönderilmesi gerektiğini bahane ederek sana inanmayı reddetmekte ise de, biz Kur'an'ı, onlar rahatça anlasınlar diye, içlerinden biri aracılığıyla ve kendi dilleri Arapça ile gönderiyoruz. 
59-Buna rağmen senin peygamberliğine iman etmeme konusunda ısrar eden müşriklerin yaptıklar baskılar karşısında yılgınlık gösterme! Sabret, rabbinin yardımıyla zafer yakındır. Sen onları takip et, onlar da seni takip edeceklerdir. 
(Ayet, bugünkü deyimle "nefesini enselerinden eksik etmezsen başarırsın" diyor)

(Surelerin Türkçe özü için, Sayın Hasan Elik ve Sayın Muhammed coşkun hocalarımızın ilmine ve onların "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri - Tevhit mesajı" isimli muhteşem eseri ile Sayın Abdülaziz Bayındır hocam ile Sayın Hakkı Yılmaz hocalarımın ilimlerine minnettarım)

Diğer sureler için link;
TÜRKÇE ÖZLÜ KURAN ve DİĞER YAZILAR