26 Mayıs 2017 Cuma

KURAN -1- (96) ALAK / IKRA SURESİ TÜRKÇE ÖZÜ

(Bismillahirrahmanirrahim)
(her şeye) Yaratılmışlara sonsuz ve sınırsız lütuf, ihsan, rahmet bahşeden, rahmetiyle sayısız nimetler ihsan eden, merhameti ve rahmeti bol, kulluk edilmeye layık tek ilah Allah'ın ismi ile (yardımıyla) (başlanır)
(Aynı zamanda müşriklerin bir işe başlarken Allah yerine kendi ilahlarının adlarını zikretmelerine nispettir)

Ikra: Anlat onlara
19 Ayet - /İlahi vahyin başlangıcı/
Surenin tamamı Mekke döneminde vahyedilmiş olmakla beraber ilk beş ayeti ile sonraki ayetlerin vahyediliş zamanları aynı olmayabilir. Müfessirlerin tamamına yakını ilk beş ayetin Muhammed peygambere vahyolan ilk ayetler olduğunda hemfikirdirler. Hz.Muhammed'e düşmanlık eden Ebu Cehil hakkında (1vahyedilmiştir.
(bkz.Hasan Elik & Muhammed Coşkun, İndirildiği dönemin ışığında Kur'an tefsiri)

(rivayet) Hira dağındaki mağara Muhammed'in dedesi Abdülmutallib'in peygamber daha çocukken onu gezmeye çıkarttığında konakladıkları bir yerdi. Muhammed peygamber, zaman zaman sıkıldığında bu mağaraya gelip dedesinden kalma tatlı anıların koynunda vakit geçirip gerginliğini atmaya çalışırdı. Mekke'deki karışık durum ve putperestliğin ortaya çıkardığı karmaşa sürekli canını sıkıp çözüm bulmaya çalışırken vahyin muhatabı olmuştur (rivayet)

BAŞLARKEN;
Muhammed peygambere vahiy geldiğinde Mekke toplumu Arap yarımadasının en dindar toplumuydu. Allah'a inanıyor namaz kılıyor oruç tutuyor haccı kabul ediyor Kabe'yi tertemiz tutuyor hac ve umre için gelenleri ağırlıyorlardı. İbrahim peygamberin soyundan gelmeleri ve Kabe'nin Mekke'de bulunması dolayısı ile herkes Mekke'lilere büyük saygı duyuyordu. Temel sorun Kabe'ye putlar dikip Allah'a ulaşmak için putlardan şefaat dilemeleri ve zamanla Allah'ı geri planda bırakmalarıydı.

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
(Sen Allah tarafından seçilmiş bir peygambersin ey Muhammed!)
İLÂHİ VAHYİN BAŞLANGICI
AYETİN OKUNUŞU: 1-) Ikra' Bismi Rabbikelleziy halak;
KELİMELERİ: Ikra’ * bi ismi * rabbi-ke*ellezî * halak
KELİME KARŞILIKLARI: Anlat onlara(2)*adına*senin rabbin*yaradan
TÜRKÇE ÖZÜ:
Ey Muhammed!
1-Anlat onlara(2)(ilahi vahyi tebliğ et), bütün varlıkların yaratıcısı olan Rabbinin adına.
AYETİN OKUNUŞU: 2-) Halekal'İnsane min’alak;
KELİMELERİ: Halaka*el insâne * min alak
KARŞILIKLARI: yaratan*insanı*kan pıhtısından
TÜRKÇE ÖZÜ:
2-İnsanı kan pıhtısından yaratan>
AYETİN OKUNUŞU: 3-) Ikra' ve Rabbükel'Ekrem;
KELİMELERİ: Ikra’*ve rabbu-ke*el ekrem
KARŞILIKLARI: anlat onlara*rabbin*sonsuz kerem sahibidir
TÜRKÇE ÖZÜ:
3-<rabbin sonsuz kerem sahibidir. Anlat onlara
AYETİN OKUNUŞU: 4-) Elleziy’alleme BilKalem;
KELİMELERİ: Ellezî * alleme * bi*el kalem
KARŞILIKLARI: ki (bundan sonra) O*öğretecek olandır*ile*kalem
TÜRKÇE ÖZÜ:
4-Bundan sonra Allah sana kitabı (Kur'an'ı) öğretecek 
(O vahyedecek sen kayda geçireceksin)   
AYETİN OKUNUŞU: 5-) Allemel'İnsane ma lem ya'lem;
KELİMELERİ: Alleme*el insâne * mâ * lem ya’lem
KARŞILIKLARI: ilimle donatacak*(senin gibi sıradan bir) insanı*hiç bir şey*bilmeyen
TÜRKÇE ÖZÜ:
5-Hiçbir şey bilmeyen senin gibi sıradan bir insanı(3) ilimle donatacaktır. 

TEVHİDE ve Hz.MUHAMMED'E DÜŞMANLIK EDEREK "Andolsun, ilâhlarımızdan başkasına ibadet ettiğini görürsem seni yüzüstü sürükletirim" DİYEN EBU CEHİL
AYETİN OKUNUŞU: 6-) Kella, innel'İnsane leyatğa;
KELİMELERİ: Kellâ * inne*el insâne * le * yatgâ
KARŞILIKLARI: Sakın aksini iddia etme*muhakkak*insan*gerçekten azgınlık yapar
TÜRKÇE ÖZÜ:
6-Sakın aksini iddia etme (Sen iyi yürekli birisi olduğun için koruyucu sözler söyleyip onları bizim gazabımızdan kurtarmaya çalışma ey Muhammed)  Ebu Cehil gibi müşrik insanoğulları(4)  bazen azgınlaşır
AYETİN OKUNUŞU: 7-) En reahüstağna;
KELİMELERİ: En reâ-hu*istagnâ
KARŞILIKLARI: Kendisini görmeye başladığında*müstağni 
TÜRKÇE ÖZÜ:
7-Özellikle kendilerini dev aynasında görmeye başladıklarında
AYETİN OKUNUŞU: 8-) İnne ila Rabbikerrüca';
KELİMELERİ: İnne * ilâ rabbi-ke*er ruc’â
KARŞILIKLARI: Muhakkak ki*rabbinedir*dönüş (sonunda)
TÜRKÇE ÖZÜ:
8-Ama eninde sonunda dönüş rabbinedir. (huzura çıkarılıp hesap verecektir)
AYETİN OKUNUŞU: 9-) Eraeytelleziy yenha;
KELİMELERİ: E * raeyte*ellezî * yenhâ
KARŞILIKLARI: (mü)*sen gördün (mü) *o*yasaklayanı
TÜRKÇE ÖZÜ:
9-Gördün mü şu yasakçı Ebu Cehil'i 
AYETİN OKUNUŞU: 10-) Abden iza salla;
KELİMELERİ: Abden * izâ * sallâ
KARŞILIKLARI: kulum*teşebbüs ettiği zaman*sadece Allah'a ibadet etmeye
TÜRKÇE ÖZÜ:
10-Kulum Muhammed yalnızca Allah'a ibadet etmeye(5) teşebbüs ettiği zaman yasaklayanı
AYETİN OKUNUŞU: 11-) Eraeyte in kâne’alelhüda;
KELİMELERİ: E * raeyte * in * kâne * alâ*el hudâ
KARŞILIKLARI: (mü)*gördün (mü)*ya*idiyse*üzre*hidayet
TÜRKÇE ÖZÜ:
11-Bak şuna! Ya kulum Muhammed hidayet üzereyse
AYETİN OKUNUŞU: 12-) Ev emere Bittakva;
KELİMELERİ: Ev * emera * bi et takvâ
KARŞILIKLARI: veya*emrediyorsa*takvayı
TÜRKÇE ÖZÜ:
12-Veya Allah'a sığınılıp günahlardan arınılarak mümin olunması için çabalıyorsa
AYETİN OKUNUŞU: 13-) Eraeyte in kezzebe ve tevella;
KELİMELERİ: E * raeyte * in * kezzebe * ve tevellâ
KARŞILIKLARI: (mü)*gördün (mü)*işte*yalanlayan*ve yüz çevireni
TÜRKÇE ÖZÜ:
13-Bak şu peygamberimizi yalanlayıp ayetlerimizi reddeden Ebu Cehil'e
AYETİN OKUNUŞU: 14-) Elem ya'lem BiennAllahe yera;
KELİMELERİ: E * lem ya’lem * bi enne*allâhe * yerâ
KARŞILIKLARI: (mu)*bilmiyor (mu)*yaptığını*Allah*görüyor
TÜRKÇE ÖZÜ:
14-Bilmiyor mu Allah'ın onun her yaptığını gördüğünü 
AYETİN OKUNUŞU: 15-) Kella, lein lem yentehi lenesfe'an BinNasıyeh;
KELİMELERİ: Kellâ * le in * lem yentehi * le nesfean * bi en nâsıyeti
KARŞILIKLARI: Sakın itiraz etme*eğer gerçekten*vazgeçmezse*sürükleriz*perçeminden
TÜRKÇE ÖZÜ:
15-Sakın itiraz etme! Eğer bu tavırlarından vazgeçmezse huzurumuza geldiğinde biz de onu perçeminden yakalar cehenneme sürükleriz
AYETİN OKUNUŞU: 16-) Nasıyetin kazibetin hatıeh;
KELİMELERİ:  Nâsiyetin * kâzibetin * hâtıetin
KARŞILIKLARI: perçeminden*yalancı*günahkarın
TÜRKÇE ÖZÜ:
16-O yalancı günahkârın süslü perçeminden
AYETİN OKUNUŞU: 17-) Felyed'u nadiyeh;
KELİMELERİ: Fe li yed’u * nâdiye-hu
KARŞILIKLARI: o zaman çağırsın (bakalım)*adamlarını
TÜRKÇE ÖZÜ:
17-(Seni, adamlarını çağırıp yüzüstü yerlerde sürüklemekle tehdit eden Ebu Cehil)
o zaman çağırsın bakalım adamlarını
AYETİN OKUNUŞU: 18-) Sened'uzZebaniyeh;
KELİMELERİ: Se-ned’u*ez zebâniyete
KARŞILIKLARI: Biz de çağırırız*zebanileri 
TÜRKÇE ÖZÜ:
18-Biz de zebanileri çağırırız.

ÖĞÜT
AYETİN OKUNUŞU: 19-) Kella, la tutı'hu vescüd vakterib;
KELİMELERİ: Kellâ * lâ tutı’hu * ve uscud * ve ikterib
KARŞILIKLARI: Sen sakın*ona boyun eğme*ve (sadece allah'a) secde et*ve yakın ol
TÜRKÇE ÖZÜ:
19-Sen sakın ona boyun eğme. Yalnız Allah'a secde et ve Allah'a yakın ol.
---Ebu Cehil gibi müşriklerin tehditlerine aldırmadan tevhidi yaşamaya ve tebliğ etmeye devam et---

(1) bkz.Razi
(2) bkz.Alûsi
(3) bkz.İbnü'l-Cevzi
(4) bkz.Taberi, İbnü'l-Cevzi
(5) bkz.Mukatil

Ebu Cehil kimdir?/Cahillerin babası, müslümanlar tarafından takılan lakabıdır. Mekke'de Ebu Hakem/Bilgeliğin babası olarak tanınırdı. Zengin ve sosyal statüsü yüksek bir insanken Muhammed peygamber tarafından tebliğ edilen tek tanrı inancına çok şiddetli karşı koyarak özellikle müslümanlığı seçen kölelere yaptıkları ve hicrete yol açması ile çok büyük tepki çekmiştir. 

NOT;
Kuran'da yemin ve "andolsun" ifadeleri Hakkında: 
Bundan sonra açıklamaya çalışacağımız sure ve ayetlerde sık sık yemin ve "andolsun" ifadeleri ile karşılaşacaksınız. Kuran'da kullanılan yemin ifadeleri özel ve önemli bir konudur. Bu bir uslup özelliğidir. Kuran kendi içinde ses ve ifade benzeşmeleri ile kendine ait bir ahengi ve ölçüsü olan şiirsel uyumla doludur. Ayetler bu uyumu ve ses benzeşmelerini kurmak için söz sanatlarına ironiye ve metaforlara yer verir. (bkz.Rahman Suresindeki açıklama)

Yemin etmeye ihtiyaç duyulduğu için değil;
a)Arapça'da böyle bir uslup kullanıldığı için
b)Yemine konu olan şeyleri vurgulamak ve onlarla ilgili mesaj vermek
için bu yemin ve "andolsun" terimleri Kuran'da yer almıştır.
Türkçemizde böyle bir uslup olmadığından bilmeyenler için Kuran'ın edebi özelliği ve ayet cümlesinin ifade ettiği mana tam olarak anlaşılamamaktadır. Tabi Kuran'ın edebi özellikleri gereği sık sık "gizli/açık özne" kullanımları da ayetlerin anlaşılmasını daha zorlaştırmaktadır. Kuran'ı bilenler için pek sorun teşkil etmeyen bu özellikler Kuran türkçeleşirken bilmeyenler için maalesef içinden çıkılmaz ve anlaşılmaz hale getirmektedir. 

-Önemli öğelerden birisi de ayetlerin bazılarının soru cümlesi olarak algılanmasıdır. Bu da bir uslup ve tavırdır. Çoğunlukla amaç soru sormak değil bir olayı veya anafikri vurgulamaktır. 

İş bu nedenle tüm bu yeminleri ve soru türü vurgulamaları diğer ayetler gibi surelerin içinde geçen tarihsel olaylarla birlikte tek tek açıklayıp Kuran'ı tanımayan bilmeyenler için anlaşılır kılmaya çalışacağım.

(Surelerin Türkçe özü için, Sayın Hasan Elik ve Sayın Muhammed Coşkun hocalarımızın ilmine ve onların "İndirildiği Dönemin Işığında Kur'an Tefsiri - Tevhit mesajı" isimli muhteşem eseri ile Sayın Abdülaziz Bayındır hocam ile Sayın Hakkı Yılmaz hocalarımın ilimlerine minnettarım)

Diğer sureler için link;
TÜRKÇE ÖZLÜ KURAN ve DİĞER YAZILAR